Dedikodu
- Rüyaberh

- 23 Oca 2022
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 31 Oca 2022
Dedikodu dünyanın en güzel şeyidir. Yanında bir de çay/kahve varsa. Tabi bahsettiğim “iyi dedikodu.” Çünkü dedikodular iyi niyetli ve kötü niyetli olmak üzere ikiye ayrılır. Sonra bunlar da kendi içlerinde bir milyona falan ayrılır muhakkak. Bizi ilgilendiren, yeni nesilin “best friend” dediği ama bizim arkadaş/sırdaş/dost dediğimiz, birlikte gülmekten öldüğümüz insan evlatları ile yapılan zararsız dedikodular. Dedikodu değil, sohbettir o zaten.
Ne demiş Yunus Emre;
“Çok gül, çok eğlen, anlatacak çok anı edin ki sonra birbirimize anlatıp dedikodu edebilelim.”
Olayımız budur. Gerisi bizi alakadar etmez. Zaten burada yazılanların hiç biri de sizi alakadar etmez. Yazarı bağlar. Yazar da ben olduğuma göre.
Bu bloğumsu site bir can sıkıntısı ürünü gibi başlar, 38 yıllık kendimi az çok tanıdıysam da devam etmez. Ama buraya yazıp çizmeme bir şeyler paylaşmama engel değil. Kim bilir belki değişmişimdir 🙂
Kullandığım blog sitesi/uygulaması her yere “kendini tanıt, kendini tanıt” diye bir sürü başlık açmış. Dümdüz öküz gibi şurada doğdum bu yaşa geldim yazamam. Okudukça tanışırız. Hem önce ben bir kendimi tanıyayım, baktık çok ilginç biriyim söz size de anlatırım.
Dipnot: Yunus Emre öyle bir şey demedi tabi ki de. Boş yere googlelamayın.
Dipnotun Dipnotu: Yazılarımda bir çok hayal ürünü kelime, cümle, hikaye denk gelebilir. Bazen bu salak dipnotlarla uyarırım. Bazen de siz uyanık olun. Her şeyi düşünecek kadar çok aklım yapamayacak kadar çok tembel bir ruhum var çünkü.




Yorumlar