Elma (Kedi Olmayan)
- Rüyaberh
- 4 Haz 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Haz 2022
Ben elmanın hepsini yerim. Çöpünü atmam çünkü çöpü yok. Elma, hepsi yenebilen bir meyvedir. Aynı durum armut için de geçerlidir. Hatta haşlanmış patatesi de kabuklarıyla yiyebiliriz. (Tabi bu da çaya şeker atmama olayına sebep olan üşengeçliğimle ilgilidir. Kim kalkıp çöpe gidecek şimdi.)
İlginçtir ki elmayı koçanıyla yediğinizde hep öyle yemek istiyorsunuz.
(Çekirdeklerinde arsenik var evet ama günde on elma yerseniz. Günde on elma yerseniz kana karışan arsenikten daha kötü dertleriniz olur bence.)
Küçükken saçları kazıtılmış (çünkü hiç bir çocuk kendi rızasıyla böyle bir şey istemez) bir çocuk görünce üzülür, ben asla kazıtmam saçlarımı derdim. Şimdi iki günde bir saçlarımı kazıyorum. Ah ulan karma!
Elmanın hepsini yiyen adam, hamsiyi de kılçığıyla yer. Kusura bakmayın hiç.
Eskiden dondurmalar daha soğuktu. Çocuk sabırsızlığıyla dayanamayıp yalamak yerine dondurmayı ısırdığımızda beynimiz donardı. Şimdi hiç öyle olmuyor.
Bir keresinde camiide Kuran kursundayken uçan tekmeye maruz kaldığı için sağ el parmaklarımdan biri çıkmıştı. Sonra ben onu yerine takıp uçan tekmeye usulünce karşılık verdim. Sonra hastaneye gittik.
Küçükken çok hızlı koştuğumu sanırdım.
Komşunun erik ağaçlarından erik çalmıştık. Gerçi erik ağacından başka bir şey çalamazsınız, saçma olur. Göz hakkı evet. Ama açgözlü olunca insan bütün ceplerini doldurmadan inmiyor ağaçtan.
Arkadaşlarla annemden gizli, dereye yüzmeye giderdik. Kupkuru gelmeme rağmen annem her seferinde dereye gittiğimizi anlayıp şefkatle beni döverdi. Meğerse suda çok kalmaktan dudaklarımız morarıyormuş. (Annem de az çakal değilmiş.)
Herkes gibi hatırlayamadığım şarkı sözlerini kıçımdan uydururum. (Niran Ünsal’ın Haktan şarkısındaki: “O yosun gözlerin düşer gecelerime” nin bendeki kayıtlı hali “Uyusun gözlerin düşer gecelerime” şeklindedir hala.)
(Bir de “bal” ve “baz” mevzusu var, ona hiç
girmeyeceğim.)
Beyaz Önlük diye bir grup vardı. On milyon yıl önce.
Koşarken düşerseniz diziniz kanar.
Kaldırıma park eden salaklara uyuz olurum. Ben değil ama bir arkadaşım sileceklerini kaldırıyor. Kaldırıma park ederseniz sizi ona söylerim.
Peki siz de kuruyan yara kabuklarını soymayı seven manyaklardan mısınız?
Elma isimli bir kedimiz var. Yeşil yada kırmız değil. Hayal ürünü de değil. Bildiğin tüylü, tırnaklı, bıyıklı bir kedi.
Yerde yatan birinin üstünden atlarsanız aksi yöne doğru geri atlamanız gerekir. Yoksa boyu kısa kalır.
Elmanın kabukalarını soymadığımı söylememe gerek yok o zaman.
Siz elmayı seviyorsunuz diye onun da size şey etmesi mümkün olmayabilir bazen.
Hadi baş baş.
Comments